Başakşehir ve Küçükçekmece’de işlediği seri cinayet ve yaralama olaylarının akabinde iki polisi yaralayan ve saklandığı viyadük altında yakalanan İnanç Güler, Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki süreçlerinin akabinde Küçükçekmece Adalet Sarayı’na sevk edildi.
18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle süreçleri Çocuk Şube Müdürlüğü’nde yapılan Atilla Ü.’nün de adliyeye sevk edildiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısına söz veren kuşkulu Güler hakkında iki sefer ‘Tasarlayarak öldürme’, ‘Kasten öldürme’ ve iki defa de ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ cürmünden tutuklanma talep edildi.
Şüphelilerden Onur S. söz verdikten sonra savcılık tarafından özgür bırakılırken, şüpheliler Nevzat A., Uğur U, ve Ferdi T., ile 18 yaşından küçük olan Atilla Ü. tutuklanması istemiyle hakimliğe sevk edildi. Savcının Nöbetçi Küçükçekmece Sulh Ceza Hakimliğine sevk ettiği İnanç Güler ve 4 kuşkulu tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Güven Güler’in savcılıkta verdiği sözü ortaya çıktı. Katil zanlısı Güler tabirinde, “Hannas silahı alıp onlara ateş etti. Ben polis olduklarını bilsem asla bu türlü bir hareket yapmazdım. Buna karar veren Hannas’tır” dedi.
“HANNAS DEDİĞİM BU VARLIK SİLAHI ÇEKTİ, ERGÜL’Ü VURDU”
Katil zanlısı İnanç Güler savcılık sözünde, “Ergül Maden benim mahalleden arkadaşımdır. Olay gecesi muhabbet etmek için meskene çağırmıştım. Olağanda de gelir giderdi. O geldiğinde konutta kimse yoktu. Ben olağanda uyuşturucu unsur kullanırım fakat birlikte meskende iken kullanmadık. Ben 3-4 ay kadar evvel amcam Metin Güler tarafından silahla vurulmuştum. O günden sonra Hannas denilen cin kabilesinin reisini görmeye başladım. Bununla alakalı tedavi de görüyorum. Benim Ergül ile aramda rastgele bir hasımlık yoktur. Olay gecesi de tartışmadık. Hannas dediğim bu varlık silahı çekti. Ergül’ü vurdu. Neresinden vurduğunu hatırlamıyorum. Silah Ergül’ün silahıydı. Silahı ben Ergül’den istedim. Ben silahı ileride kullanmak ve merakım olduğu için istedim. Birlikte iken silahı bana verdi. Akabinde ben meskenden çıktım” dedi.
Şüpheli İnanç Güler tabirinde, “Ayhan Meşegül’ü görüp ziyaret etmek istedim. Farklı bir maksadım yoktu. Ayhan’ı da tekrar mahalleden tanırım, arkadaşım olur. Beni çok sever, ortamızda bir hasımlık yoktur. Numarası olmadığı için kendisini aramadım. Saat 23.00-24.00 sıralarında Uğur isimli arkadaşımı arayarak Ayhan Meşegül’ün meskenine götürmesini istedim. O da Nevzat ile birlikte araçla meskenin önüne geldi. Benim yanımda Ferdi ve Atilla da geldi. Onlara ‘Gelin Ayhan ağabeyin yanına gideriz, hem de birlikte otururuz’ diye söyledim. Akabinde beşimiz birlikte Ayhan’ın konutunun önüne gittik. Nevzat, Ferdi ve Uğur’a ‘Ben gidip müsait mi diye bakayım, sonra size haber veririm’ dedim. Atilla onlara nazaran daha samimi olduğumdan benimle geldi. Kapıyı Ayhan’ın babası Celal açtı. Atilla, Celal’i görünce aşağıya indi. Ayhan ağabeyi sordum. O da konutta olmadığını söyledi. O sırada silah sesi duydum. Celal’in düştüğünü görünce kaçtım. Meskende öbür kimse olup olmadığını bilmiyorum. Akabinde başkalarının yanına döndüm. Oburlarının sesleri duyup duymadığını bilmiyorum. Onlara Ayhan ağabeyin meskende olmadığını söyledim” formunda konuştu.
“NASIL VE NERELERİNDEN VURULDUKLARINI BİLMİYORUM”
Şüpheli Güler sözünde, “Atilla ya ‘Keyfim yok, gel biraz takılalım’ dedim. Olaylarda kullanılan silah benim belimdeydi. O sırada beni mahalleden biri arayıp polislerin konutumuzun önünde olduğunu söyledi. Ben de korktuğum için amcam Hacı Güler’in konutuna gidip sığınmak istedim. Amcamın kapısını çaldım fakat saat geç olduğu için beni meskene almak istemedi. Üst katta oturan Sevim Zirve kapıyı açtı. İçeri davet etti. Bana olayları sordu. Âdem Zirve de yanındaydı. Daha sonra Güllü Güler yanımıza geldi. Polislerin niçin geldiğini sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Daha sonra olayları tam hatırlamıyorum. Lakin Hannas dediğim varlık Güllü Güler isimli yengeme, amcamın kızı Sevim Zirve ve Adem Zirve’ye ateş etti. Ben etmedim. Nasıl ve nerelerinden vurulduklarını bilmiyorum. Akabinde korkup kaçtım. Atilla bana seslerin ne olduğunu sordu. Ben de ‘Bilmiyorum, tuhaf tuhaf şeyler oluyor. Beni yalnız bırakma.’ dedim. Atilla da itiraz etmeyip benimle geldi” dedi.
“HANNAS SİLAHI ALIP ONLARA ATEŞ ETTİ”
Katil İnanç Güler, “Aksaray’da Bekir isimli arkadaşım vardı. Kendisi daima yanına davet ederdi. Atilla ile bir arada onu ziyaret için yanına gittik. Bekir’in iş yerine öğrenmek için aradım. O esnada polisler bizi durdurdu. Polis memurlarından biri bana ‘Kenara geç’ dedi. O esnada Hannas silahı alıp onlara ateş etti. Ben polis olduklarını bilsem asla bu türlü bir hareket yapmazdım. Buna karar veren Hannas’tır. Benim memurlara yönelik rastgele bir kinim yoktur. Akabinde Atilla ile bir arada kaçtık. Atilla’yı kaybettim. Yolun karşısından bir taksiye bindim, Şahintepe’ye gitmek istedim. Taksiciye daima sesler geldiğini söyledim. İçimden seslerin taksiciyi öldür dediğini anlattım. Yolda çevirme vardı. Taksici o çevirmeye takılmayınca ben bir anda üzüldüm, taksiciyi vurmaktan vazgeçtim. Daha sonra beni Şahintepe’ye bıraktı. Üzerime atılı cürümleri kabul etmiyorum. Bu cinayetleri işleyen Hannas dediğim varlıktır” dedi.