ANKARA (İGFA) – Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “İsrail’in, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, 6 ayı aşkın müddettir Gazze Şeridi’nde yürüttüğü ve ayrım gözetmeden saf Filistin halkına ve sivil yerleşim yerlerine yönelik topyekün katliamda hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimizin sayısı 33 binin, yaralı sayısı yüzbinlerin üzerindedir. Bunların büyük çoğunluğu bayan ve çocuklardan oluşmaktadır. Gazze Şeridi yerle bir olmuş, büyük bir yıkıma uğramıştır.
Gazze Şeridi’nde hayata tutunmaya çalışan Filistin halkı, çağımızda gibisi görülmemiş biçimde açlıkla ve her türlü yoklukla uğraş etmekte, en temel besin hususlarına, tıbbi yardım ve materyale ulaşmaları İsrail tarafından engellenmektedir. Açlıktan vefatlar artmakta, salgın hastalıklar yayılmaktadır.
Türkiye, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana çatışmaların durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, evvel kalıcı ateşkes ve diplomatik tahlil arayışlarının hâkim olması ve Gazze’nin yine imarı için, gerek taraflar nezdinde, gerekse milletlerarası arenada ve İslam dünyası bünyesinde siyasi ve diplomatik çalışmaları en üst seviyede yapmıştır.
Türkiye, İsrail’in atakları başladıktan sonra Gazze’ye ve Gazze halkının yardımına koşarak, başta besin, sıhhat, tıbbi yardım ve binlerce hasta tahliyesi olmak üzere, gemilerle ve uçaklarla on binlerce ton yardımları ulaştırmış ve bu alanda dünyada en önde gelen iki ülkeden biri pozisyonunda olmuştur.
Bununla bir arada, İsrail, memleketler arası hukuku alenen çiğnemeye devam etmekte, memleketler arası topluluğun sayısız siyasi ve tüzel ateşkes ve kesintisiz insani yardım sağlama davetlerini yok saymaktadır.
İsrail bugüne kadar milletlerarası hukukun ve nizamın temel yapıtaşları olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu, BM İnsan Hakları Kurulu ve Milletlerarası Adalet Divanı’nın bu tarafta almış oldukları hiçbir kararı maalesef uygulamamıştır.
Bu kapsamda,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2728, 2720 ve 2712 sayılı kararları,Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun ES-10/21 ve ES-10/22 sayılı kararları,Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin A/HRC55/L.30 sayılı kararı,Lahey’deki Milletlerarası Adalet Divanı’nın İsrail aleyhinde soykırım kontratını ihlal savıyla açılan dava kapsamında aldığı 26 Ocak ve 28 Mart 2024 tarihli ihtiyati önlem kararları,
İsrail’e çok açık biçimde ateşkese varması, ve BM ile tam işbirliği içinde, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere gereksinim duydukları tıbbi gereç ve sıhhat hizmetleri dahil olmak üzere tüm temel insani yardımların kesintisiz biçimde sağlanmasına müsaade vermesi yükümlülüğü getirmiştir.
Bilhassa BM Güvenlik Kurulu ve Memleketler arası Adalet Divanı’nın kelam konusu kararları hukuken bağlayıcıdır.
Türkiye, tüm bu kararların uygulanmasının takipçisi olacağını defaatle açıklamıştır.
Bu doğrultuda, Türkiye, 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren, birinci basamakta Ek’te belirtilen eser kümeleri altında yer alan eserlerin İsrail’e ihracatını kısıtlama kararı almış bulunmaktadır. Bu kararın gerekleri Ticaret Bakanlığı tarafından derhal yürütülecektir.
Bu karar, İsrail, milletlerarası hukuktan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde, Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve Gazze Şeridi’ne kâfi ölçüde ve kesintisiz insani yardım akışına müsaade verinceye kadar yürürlükte kalacaktır.
Esasen, çok evvelce bu yana, İsrail’e askeri maksatla kullanılabilecek rastgele bir eser yahut hizmetin satışına ülkemizce müsaade verilmemiştir ve verilmemektedir.
Gazze Şeridi’nde gelinen vahim basamak çerçevesinde, memleketler arası topluluğun tüm üyelerine davetimiz, İsrail’in milletlerarası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerine uymasını teminen, üzerine düşenleri yerine getirmeleridir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ve halkı olarak, bugüne kadar olduğu üzere Filistin’in ve halkının yanında yer almaya ve desteklemeye devam edeceğiz.
Kamuoyuna hürmet ile duyurulur.”