Hudeyde’deki çekilmenin arkasında ne yatıyor?

Yemenli siyasi analistler, hükümete destek veren askeri güçlerin Hudeyde’nin bazı bölgelerinden çekilmesi ve buraları Husilerin ele geçirmesinde dış güçlerin kendi çıkarlarının etkili olduğunu ayrıca bunun hükümetin ülkedeki krizi yönetmedeki acziyetini gösterdiği değerlendirmesinde bulundu.

Yemen’de hükümete destek veren Ortak Askeri Güçler, 11-12 Kasım’da Hudeyde vilayetinin stratejik öneme sahip Et-Tuhayta bölgesinden çekildi.

Ortak Askeri Güçlerin çekilmesi sonrasında stratejik öneme sahip bölge Husi milislerin kontrolüne geçti.

Hudeyde’deki sürpriz çekilmeler Husilerin bölgede kontrolünü artırdı. Yemen’de 7 yıldır devam eden iç savaşta Husiler Hudeyde’de stratejik öneme sahip liman ve kent merkezini ele geçirirken, hükümet güçlerinin Hudeyde’nin güney ve doğusunda kontrolünü sürdürdüğü kaydedildi.

Yemen hükümetine destek veren Ortak Askeri Güçlerin yaptığı yazılı açıklamada çekilmenin gerçekleştiği bölgelerin, Stockholm Anlaşması hükümleri gereğince silahtan arındırılmış ve siviller için güvenli bölgeler olduğu ifade edilmişti.

Yemen hükümetine bağlı SABA haber ajansı ise Batı sahilinde yaşananların hükümetin bilgisi dahilinde olmadığını ve önceden komitedeki hükümet grubuyla koordinasyon kurulmadığını açıklamıştı.

– ORTAK ASKERİ GÜÇLER

Yemen’de hükümete bağlı Ortak Askeri Güçler, ülkenin batısındaki Hudeyde vilayetinde Husi milislerle mücadele edilmesi için Temmuz 2019’da kuruldu.

Söz konusu askeri güçler; Amalika Tugayları, Tihamiye Tugayları ve Ulusal Direniş Güçlerinden oluşuyor.

Yemen basını, Ortak Askeri Güçlerin Birleşik Arap Emirlikleri’nden mali ve askeri yönden destek aldığını belirterek, Savunma Bakanlığının kontrolünde olmadığını iddia ediyor.

Hükümet güçlerinin, söz konusu bölgelerden çekilmesi Yemenlilerin tepkisine yol açtı. Yemenli aktivistler, Hudeyde’de yaşanan sürpriz çekilmelere ilişkin soruşturma çağrısı yaptı.

Hükümete destek veren Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon ise Ortak Askeri Güçlerin Hudeyde’deki bazı bölgelerden çekilmesinin bir tür “yeniden konuşlandırma” olduğunu ve operasyonel yönlerini güçlendirme amacı taşıdığını belirtti.

Hükümet güçlerinin son dönemde Husilere karşı Marib kentinde gerilemeleri gündemdeyken, Hudeyde’den de çekilmesi yerel tepkilerin oluşmasının yanı sıra uluslararası kamuoyunu da şaşırttı.

Yemenli siyasi analistler, çekilmelerin arkasında dış güçlerin etkili olduğu, hükümetin sahadaki çatışmaları ve ülkedeki krizi yönetmede etkisiz kaldığı değerlendirmesinde bulundu.

– “KİMSE STRATEJİK ÖNEME BÖLGELERDEN ÇEKİLİP DAHA AZ ÖNEMLİ BÖLGELERDE KONUŞLANMAZ”

Yemenli siyasi analist ve yazar Hasan el-Fakih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümet güçlerinin Batı Sahili’nden çekilmesinin, muğlak bir adım ve sürpriz olduğunu belirterek, koalisyonun açıklamasının ise geç geldiğini ve tutarsız olduğunu ifade etti.

Fakih, BAE’yi kastederek, “Koalisyon mensuplarından birinin bölgesel mutabakatları olduğu açık. Çekilmenin arkasında bu yatıyor. Kendisine bağlı güçlere çekilme talimatı veren de o. Söz konusu taraf, münferit hareket etmeye başladı.” dedi.

“Stratejik olarak kimse sahil kentlerinde stratejik öneme sahip geniş bölgelerden çekilip daha az önemli bölgelerde konuşlanmaz.” ifadelerini kullanan Fakih, şunları söyledi:

“Yerel kesimlerin kendi çıkarlarını koruyabilecek güçleri bulunmaması ve hareket kabiliyetine sahip olmaması nedeniyle müttefik ve finansörün öncelikleri ve planları kendi çıkarlarına göre değişebilir.”

Son yaşananların savaşın seyrine yansımalarına ilişkin Fakih, bir taraf tamamen egemen olmadan durumun çok değişmeyeceğini, bunun ise yakın zamanda gerçekleşmeyeceğini söyledi.

Fakih, Yemen’deki krizin hem diplomatik olarak hem de sahada karmaşık olduğunu ve daha da hararetlenmesini beklediğini dile getirdi.

– “ÇEKİLME SAHAYI KONTROL EDENİN HÜKÜMET OLMADIĞINI GÖSTERDİ”

Araştırmacı yazar Adil Deşile, Ortak Askeri Güçlerin Hudeyde’den çekilmesinin garip olduğunu, daha da garip olanın hükümetin bu sürpriz çekilmenin sebebine ilişkin açıklama yapmaması olduğunu söyledi.

Deşile, “Bu çekilme, özellikle de çatışma bölgelerinde siyasi ve askeri olarak sahayı kontrol edenin hükümet olmadığını, Koalisyon olduğunu gösterdi.” dedi.

Çekilmenin çatışmaların seyrini askeri ve insani yönden olumsuz etkilediğini bu bölgelerdeki halkın, hükümet güçleri çekildikten sonra Husiler tarafından tacizlere maruz kaldığını ifade eden Deşile, “Başta Husilerin işgaline son vermek ve hükümete destek olmak gibi net bir amaç olsa da artık bu savaşın stratejisi net değil. Hedefler, planlar ve gündemlerin çatışması ile jeopolitik ve stratejik anlaşmazlıklar sonucu bu çekilmeleri görüyoruz.” diye konuştu.

Deşile, son gelişmeler, bölgesel tutumları ve çatışmaya müdahil dış güçlerin etkisini gösterdiğini, ulusal güçlerin ise yalnızca Husilerle mücadele etmekten başka seçeneği olmadığını ekledi.

– İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR

Yemen’de son yaşanan gelişmelerle ülkedeki insani kriz gittikçe derinleşiyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordine Ofisinden 15 Kasım’da yapılan yazılı açıklamada, Hudeyde’de 12 Kasım’dan itibaren 6 bin 200 kişinin iç göçle bulunduğu yerden ayrılmak zorunda kaldığı duyuruldu.

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.

Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.

Ülkede 7 yıldır süren çatışmalarda 233 bin kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen’de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz ise korkunç boyutlara ulaştı.

BM’ye göre dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı yaklaşık 30 milyon nüfuslu Yemen’de, 22 milyondan fazla kişi yardıma ve korunmaya ihtiyaç duyuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir