CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, NATO Doruğu’nda Türkiye, İsveç ve Finlandiya ortasında imzalanan üçlü muhtıraya ait, “Bu üçlü muhtıra NATO’yu bağlamıyor. AB’yi hiç bağlamıyor. Hatta bu muhtıra tüzel ve teknik bakımdan, imzacılarını bile bağlayan bir metin değil. Son derece muğlak tabirlerle, esnetilip, bükülebilecek bir metin.” dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, AK Parti hükümetlerinin, ulusal çıkarlara değil, kendi siyasi ajandasına öncelik vermesinin Türkiye’ye çok büyük ziyanlar yaşattığını ileri sürdü.
Suriye’de yaşananların bunun en bariz örneği olduğunu söz eden Öztrak, “Erdoğan’ın Emevi Camii’nde namaz kılma macerası, ülkemize çok değerliye patladı. Arap baharında, Arap ülkelerinin iç işlerine müdahil olunması dış siyasetteki ihtiyatsızlığa bir diğer örnektir.” açıklamasını yaptı.
Dış siyasette kaçan fırsatların kazası olmayacağını belirten Öztrak, dış siyasette atılımların, tavla oynar üzere bağıra çağıra yapılamayacağını söyledi.
Hamlelerin birkaç adım sonrası düşünülerek, makul bir stratejiyle satranç üzere sessizce yapılması gerektiğinin altını çizen Öztrak, “Dış siyasette oyunu bu kurala nazaran oynamak yerine, içeride oy devşirmek için oynayanlar, ülkelerinde millete karşı aslan kesilir. Asar, keser lakin dışarıda kedi üzere pısar, siner kalır.” diye konuştu.
Bu siyasetin yalnızca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a değil Türkiye’ye de ziyan verdiğini savunan Öztrak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik talebinin Türkiye’nin önüne kıymetli fırsatlar sunduğunu aktardı.
Öztrak, “Bu gelişmeler, ülkemizin terörle haklı çabasında, NATO’nun amasız, fakatsız takviyesinin sağlanması, AB’ye üyelik sürecinin yine başlatılması ve Türkiye’nin, Avrupa’nın güvenlik stratejisine dahil olması bakımından değerli bir fırsattı. Lakin Erdoğan bunu da yeniden iç siyasette oy devşirmek için kullandı. Dağ tekrar fare doğurdu.” tabirlerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine karşı çıkan kelamlar söylediğini aktaran Öztrak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu ağır kelamlara karşın nedense hem NATO hem de ABD çok ancak çok rahattı. ‘Madrid’de Finlandiya ve İsveç’in üyelik süreci başlar.’ diyorlardı. Sonunda kimin dediği oldu? İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine, Türkiye’de ‘Hayır’ diyen Erdoğan, dörtlü diye girdiği doruktan, üç imzalı muhtırayla çıktı. NATO Genel Sekreterinin bile kefil olmadığı, üç Dışişleri Bakanının imzaladığı, sıradan bir belgeyi sineye çekerek, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğinin önünü açtı. NATO’nun üzerinde kefaleti olmayan, bir güzel niyet evrakıyla yetindi. Türkiye’de ‘Hayır’ dediğine, Madrid’de ‘Evet’ deyiverdi. Ayağına kadar gelen topu, gole çeviremedi. Buna da hiç sıkılmadan ‘diplomatik zafer’ dedi. Kimse şaşırdı mı? Hayır. Zira ‘Perşembenin gelişi, çarşambadan belli…’ Dedik ya, Erdoğan’ın zaaflarını artık herkes biliyor. Erdoğan’ın kendisiyle yüz yüze görüşüp içeriye caka satarak oy devşirme sevdasının, ABD Lideri da farkında. Gerçekten, Erdoğan’ın bu zaafına oynayıp telefonla arayarak, Madrid’de ikili görüşme teklifinde bulundu. ‘Anı yakala’ diyerek, Erdoğan’a telkinde bulunmayı da ihmal etmedi. Böylelikle, Türkiye, İsveç ve Finlandiya’yı, NATO Genel Sekreteri nezaretinde masaya oturttu. Akabinde da Amerikan tarafı, ‘Bu üçlü görüşme olumlu sonuçlanmazsa, Erdoğan ile Biden’ın yapacağı ikili görüşmenin gereksiz olduğu’ haberini etrafa sızdırdı. Sonuç, Türkiye’de esip gürleyen Erdoğan, ABD Lideri’nin ‘Anı yakala’ telkinine, elbette kayıtsız kalmadı.”
Türkiye’nin NATO ve AB açısından hiçbir bağlayıcılığı olmayan bir muhtıranın altına imzayı bastığını söz eden Öztrak, “Altını bir defa daha çiziyorum. Bu üçlü muhtıra NATO’yu bağlamıyor. AB’yi hiç bağlamıyor. Hatta bu muhtıra hukuksal ve teknik bakımdan, imzacılarını bile bağlayan bir metin değil. Son derece muğlak sözlerle, esnetilip, bükülebilecek bir metin. Bu muhtıra, PYD, YPG’ye ne de FETÖ’ye bir ‘terör örgütü’ diyemiyor. Erdoğan, muhataplarına bunu bile kabul ettirememiş.” diye konuştu.
Daha metnin mürekkebi kurumadan, İsveç Dışişleri Bakanın, “Terör faaliyeti olduğu istikametinde kanıt olmadıkça, hiçbir iadeye razı olmayacağız, demokratik hakları değiştirmeyeceğiz.” dediğini belirten Öztrak, Finlandiya Cumhurbaşkanı’nın da “Türkiye’ye hatalı iadesi siyasetimiz değişmedi. Bizim terörist olduğuna karar vermediğimiz hiç kimse, iade edilmeyecek” dediğini aktardı.
Öztrak, “Ama dün Erdoğan çıktı, 73 teröristin bu ülkeler tarafından iade edileceğini açıkladı. Madem o denli, bu teröristlerin sayısı, açık açık bu muhtıraya neden yazılmadı? Neden muğlak tabirlerle geçiştirildi? Kaldı ki yalnızca 73 teröristin deport edilmesi karşılığında, bu kağıt imzalandıysa, bu tekrar büyük bir fırsatın kaçırıldığının ikrarıdır. Türkiye, geçmişte de buna emsal, tüzel sonuç doğurmayan muhtıraları, mektupları çok gördü.” değerlendirmesinde bulundu.
“Büyük bir fırsatı yeniden heba etmiştir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Madrid Tepesi’ni, iç siyasete gereç yapabilmek için büyük bir fırsatı tekrar heba ettiğini savunan Öztrak, “hukuki kıymeti epey sonlu bir muhtırayla yetinildiğini” tekrarladı.
Öztrak, şöyle devam etti:
Asgari ücret
Ekonomi idaresine tenkitlerde bulunan Faik Öztrak, bu yılın birinci 3 ayı prestijiyle Türkiye’nin brüt dış borcunun 451 milyar dolara çıktığını söyledi.
Bunun dış borçlanmada yeni bir rekor olduğunu savunan Öztrak, “Bugün ülkemizde doğan her çocuk 5 bin 345 dolar borçla dünyaya gözlerini açıyor. Dış borcumuzun ulusal gelire oranı, yüzde 57 civarında. Türkiye’nin yalnızca dış borcu değil, devletin borçları da fevkalâde bir süratle katlanıyor.” dedi.
Son 20 yılda bütçeden içeriye ve dışarıya yapılan toplam faiz ödemesinin 522 milyar dolar olduğunu belirten Öztrak, her gün 73 milyon 671 bin 775, her saat da 3 milyon 69 bin 657 doların, milletin cebinden alınıp bir avuç faiz lobisinin kasasına konduğunu ileri sürdü.
CHP Sözcüsü Öztrak, şunları kaydetti:
“Paramızı pul edenlere nazaran, güya faiz düşecek, TL bedel kaybedecek, rekabet gücü artacak, dış açık kapanacak, rezervler artacak, TL güçlenecek, enflasyon düşecek, hayat pahalılığı bitecekti. Saraydaki hesap, çarşıya, pazara uymadı. Paramızı pul ettiler. Fakat bu yılın birinci beş ayında dış ticaret açığı, yüzde 136 artarak 43,2 milyar dolara sıçradı. 2022 için belirlenen dış ticaret açığı gayesinin, yüzde 83’ü daha yılın birinci beş ayında gerçekleşti. Cari açık amacı ise daha yılın birinci dört ayında yakalandı. Enflasyon üç haneye dayandı. İşte bugün İstanbul enflasyonu açıklandı. Haziranda yıllık enflasyon yüzde 94 oldu. Son 24 yılın enflasyon rekoru kırıldı.
Bu yanlış hesap kitabı yapan saray artık şapkasını önüne koyup, kesinlikle düşünmek zorundadır. Yılbaşında minimum fiyata yapılan artırım, daha şubat ayında, açlık hududunun altına düştü. Buradan sesleniyoruz, milyonlarca işçinin enflasyonla gasbettiğiniz haklarını kesinlikle telafi edin. Bugünkü açlık hududu düzeyinin üzerine, sene başında vermeyi vadettiğiniz lakin saray mamulü enflasyona kaptırdığınız ek yüzde 6 artırımı da verin. Minimum fiyatı 6 bin 775 lira yapın.”
Soruları yanıtladı
Faik Öztrak, açıklamalarının akabinde soruları yanıtladı.
“Tüm dünya Türkiye’nin NATO’dan zaferle ayrıldığı konusunda fikir birliğine varmışken, Millet İttifakı’ndan arka arda bunun bir geri adım olduğu, taviz verildiği tarafında açıklamalar geldi. Sizi bu niyete iten münasebetleriniz neler?” sorusu üzerine Faik Öztrak, “Fırsat ayağımıza kadar gelmiş, Erdoğan dönüp, kendi kalemize gol atmış. Rakip grubun seyircileri doğal ki alkışlar. Değerli olan dışarıdakilerin değil, milletimizin ne dediğidir.” tabirini kullandı.
“AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ ‘Danışmanlarıma borçlanmışım. Maaşımı bekliyorum. Milletvekili maaşıyla milletvekilliği yapamaz. Çok zor…’ dedi. Bürokratken İdare Konseyi üyeliğinden de maaş aldığını, şu anki durumundan çok çok güzel durumda olduğunu da söyledi. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Öztrak, “Daha birkaç ay evvel millete, ‘İki kilo et yemeyin, yarım kilo et yiyin.’ diyen bu milletvekiliydi, bugün aldığı maaşın yetmediğini söylüyorsa durum vahimdir. Benim kendisine tavsiyem, sandık artık geliyor. Gereğini yapsın, kendisini bu hale düşürenlere oy vermesin.” cevabını verdi.
“Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusuna, ‘Bence doğrusu altılı masadaki başkanlardan biri olmalı.’ dedi. CHP de 6 başkandan biri olması gerektiğini düşünüyor mu?” sorusuna karşılık Öztrak, “Sayın Davutoğlu’nun fikirlerine hürmet duyuyoruz. Millet masasında altı partinin önderleri bu hususları karara bağlar.” dedi.