Rusya, hidrojen üretimiyle küresel enerji dönüşümünde söz sahibi olmak istiyor

Petrol, doğal gaz ve kömür gibi kaynaklara talebin Avrupa başta olmak üzere dünya genelinde düşme eğilimi göstermesi, bütçesinin önemli kısmı söz konusu kaynaklara dayanan Rusya’yı yeni arayışlara itiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2020’de onayladığı enerji stratejisine göre, ülke, 2024’e kadar yılda 0,2 milyon ton ve 2030’a kadar yılda 2 milyon ton ihracatla hidrojen ticareti konusunda dünya liderliğini hedefliyor.

Rusya Enerji Bakanlığı tarafından Nisan 2021’de hazırlanan raporda da ülkenin 2050 itibarıyla hidrojen ihracatından yılda 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedeflediği kaydedildi.

Rus hükümeti de geçen yıl ekim ayında aldığı kararla, hidrojen enerjisini ülkenin stratejik girişimlerinden biri olarak tanımlayarak, bu alanın geliştirilmesi için gelecek 3 yıl için toplam 9 milyar ruble (yaklaşık 120 milyon) ayırılacağını açıkladı.

Ancak Rusya’nın özellikle Asya ve Avrupa’da hidrojen kaynaklarının ihracatında hedeflediği pazarlardaki gelişmeler ve kendi enerji sektörünü hidrojen üretim ve ihracatında dönüştürebilmek için gerekli yatırımları yapabilme esnekliği, ülkenin önüne söz konusu hedeflere ulaşma konusunda engeller çıkartabilir.

– SEKTÖRÜN GELİŞTİRİLMESİNDE GAZPROM VE ROSATOM ÖNE ÇIKIYOR

Rus hükümeti, hidrojen sektörünü geliştirmek adına geçen yıl temmuzda kurduğu çalışma grubuna, ülkenin önde gelen enerji ve sanayi gruplarını dahil etti.

Gruba özel sektörden Novatek, Sibur ve Sistema gibi şirketler dahil olurken, devlet kanadından Gazprom, Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom), Rosneft, Rostec ve Gazpromneft gibi şirketler katıldı.

Rusya’daki hidrojen sektörünün gelişiminde öncü olacağı öngörülen Gazprom ile hükümet arasında ekimde hidrojen enerjisinin geliştirilmesi konusunda niyet anlaşması imzalandı.

Halihazırda yılda yaklaşık 350 bin ton hidrojen ve hidrojen içeren gaz üreten Gazprom’dan yapılan yazılı açıklamada, konunun kritik öneme sahip olduğunun altını çizilmişti.

Rosatom’a bağlı Rusatom Overseas’in Başkan Yardımcısı Anton Moskvin de 19 Ocak’ta yaptığı açıklamada, hidrojen enerjisinin şirket için teknolojik kalkınma ve ticari projeler açısından stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti.

– HİDROJENDE HEDEF PAZARLAR VE POTANSİYEL ORTAKLAR

Rosatom tarafından hazırlanan raporlarda, ülkenin, doğusundaki adası Sahalin’de hidrojen üreterek öncelikli olarak deniz yoluyla Japonya pazarını hedeflediği kaydediliyor.

Putin tarafından onaylanan enerji stratejisine göre, ülkenin ana potansiyel ortak ve pazarları arasında Almanya, Japonya, Danimarka, İtalya, Avustralya, Hollanda, Suudi Arabistan ve Güney Kore bulunuyor.

Rusya Enerji Bakanlığı geçen yıl, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya ile hidrojen enerjisinin geliştirilmesine yönelik iki anlaşma imzalamıştı.

Novatek şirketi de martta Fransız TotalEnergies ile birlikte Yamal bölgesinde hidrojen üretimi ve satışına yönelik bir proje üzerinde çalıştıklarını duyurmuştu.

– AVRUPA, HİDROJEN ÜRETİMİNDE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARIN KULLANILMASINI İSTİYOR

Rusya, enerji stratejisinde “sarı” ve “mavi” olarak tanımlanan hidrojen enerjisi üretimine öncelik tanıyor. Sarı hidrojen enerjisi güneş enerjisinin kullanılmasıyla üretilirken, mavi hidrojen ise dünyada şu anda en çok kullanılan yöntem olan doğal gazdan hidrojen üretiminde kullanılıyor.

Enerji uzmanları, mavi hidrojen enerjisinin üretimi için çok fazla fosil yakıt kullanıldığı ve bu nedenle yeşil enerji dönüşümünde kullanılamayacağı görüşünü savunuyor.

Avrupa Birliği tarafından hazırlanan raporlarda, birliğin yenilenebilir enerji kaynakları ile üretilen ve “yeşil” olarak nitelendirilen hidrojen enerjisinin ithalatına gelecekte öncelik vereceği ancak mavi hidrojen üretimi konusunda daha muhafazakar davranacağı belirtiliyor.

Zengin su kaynakları ve rüzgar enerjisi konusundaki üretim potansiyeli dikkate alındığında, Rusya’nın hidrojen üretimi konusunda gelecekte önemli bir yere sahip olabileceği öngörülüyor.

Putin’in Sürdürülebilir Kalkınma Özel Temsilcisi Anatoliy Çubays, mavi hidrojenin Rusya’nın önceliği olduğunu ancak ihracat pazarlarındaki gelişmelerle gelecekte yeşil hidrojen üretimine geçiş yapmayı planladıklarını ifade etmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir