Türkiye konumunu güçlendiriyor! La Camera: Önünde hiçbir engel yok
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Direktörü Francesco La Camera, Türkiye’nin bölgesinde yenilenebilir enerji kullanımı ve ekipman imalatı alanlarında konumunu güçlendirdiğini belirterek, “Türkiye yenilenebilir enerjideki potansiyelini değerlendirmeye devam etmeli.” dedi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’ndaki (COP26) gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren La Camera, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylaması ve 2053’e yönelik net sıfır emisyon hedefi belirlemesini memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
La Camera, Türkiye’nin jeotermal, rüzgar ve güneş enerjisi gibi birden fazla yenilenebilir enerji kaynağı açısından potansiyelinin yüksek olduğunu aktardı.
Bu potansiyeli değerlendirmek için son yıllarda ülkenin attığı adımların örnek teşkil ettiğine işaret eden La Camera, “Türkiye, bölgesinde yenilenebilir enerjinin kullanımı ve ekipman imalatı alanında önemli bir ülke, bu alanda konumunu güçlendirdi. Türkiye’nin daha fazla yenilenebilir enerjiyi sistemine dahil etmesi için önünde hiçbir engel bulunmuyor. Türkiye yenilenebilir enerjideki potansiyelini değerlendirmeye devam etmeli.” değerlendirmesinde bulundu.
COP26 BAŞARIYA ULAŞTI
La Camera, iklim değişikliğiyle mücadele için COP26’da önemli taahhütlerin açıklandığını ve bunların gelecek adına umut verici olduğunu söyledi.
Küresel metan emisyonlarının 2030’a kadar yüzde 30 azaltılmasını amaçlayan Küresel Metan İttifakı’na katılan ülke sayısının 100’ü aştığını aktaran La Camera, şunları kaydetti:
“Küresel emisyonların yüzde 7’sinden sorumlu olan çelik sektörü ilk kez iklim müzakerelerinde yer aldı. Küresel sıcaklık artışını yüzyıl sonunda 1,5 dereceyle sınırlandırmayı hedefleyen yeni planlarını paylaştı. Tüm bu ve benzeri gelişmeler COP26 zirvesinin başarıya ulaştığının göstergesidir. Bu adımlar Paris Anlaşması hedeflerimize ulaşmada katkı sağlayacak.”
Türkiye’nin de bugün resmi olarak taraf olacağı Paris Anlaşması kapsamında küresel emisyonların 2030’a kadar yüzde 50 azaltılması, 2050’ye kadar net sıfır seviyesine çekilmesi gerekiyor.